Bu film metal müzik sevgisi hakkında, evet. 14 yaşındayken sonsuza kadar birlikte müzik yapmaya yemin etmiş ellili yaşlarında iki adamın bu sözlerine sadık kalması anlatılıyor. O kadar ki, artık Lips ve Robb yaşlı bir çift gibiler. Kavga ediyorlar, sonra öpüşüp barışıyor ve yollarına devam ediyorlar. Film bir çok yerde This is Spinal Tap’le karşılaştırılmış. Grubun filmdeki performansı, bilhassa Lips’in konuşmaları kurmaca filmlerde görmeye alıştığımız stereotip naif/avanak metalci temsillerine çok yakın. Bir sahnede Lips’in ablası yeni bir albüm kaydedebilmeleri için gruba yüklü miktarda para veriyor, ve gözleri dolu dolu bir şekilde “o benim küçük kardeşim, onun mutlu olması benim için çok önemli” diyor, biz de seyirci olarak duygulanıyoruz haliyle, fakat Lips “family is important shit, man” diyerek bu anı bozuyor. Sacha Gervais de bu benzetmelerden saklanmıyor; hatta filmin içinde Spinal Tap’e yapılan ufak tefek göndermeler de var.
Fakat Anvil! The Story of Anvil metal sevgisini anlatan bir filmin ötesine geçiyor. Bir arkadaşlık, iyimserlik ve yılmazlık öyküsüne dönüşüyor. Çıktıkları Avrupa turunda her şey ters gidince, “en azından her şeyin ters gidebileceği bir tur vardı” diyor Lips. Son albümlerini kapı kapı gezerek plak şirketlerine tanıtmak zorunda kalıyorlar, çoğundan herhangi bir cevap bile almıyorlar, ama hiç vazgeçmiyorlar. Beckett’ın bir sözü vardır hani, “Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Bir daha dene. Bir daha yenil. Daha iyi yenil.” Anvil, bu sözün vücut bulmuş hali gibi.

Yorumlar
Yorum Gönder